Satürn’ün uydusunda büyük keşif: “Yaşam için gereken her şey var”
Cassini uzay aracı, bundan 20 yıl önce Satürn’ün buzlu uydularından Enceladus’un yüzeyinin altında derin bir okyanus bulunduğunu ortaya çıkarmıştı. Uydunun gayzerlerinden uzaya malzeme fışkırdığı ve bu parçacıkların Satürn’de E Halkası adı verilen yeni bir halka oluşturduğu da öğrenilmişti.
O gayzerlerde yapılan incelemeler şimdi çok daha çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu: Yaşamın yapı taşları olan karmaşık organik moleküller doğrudan Enceladus’un okyanusundan geliyor.
MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ
Önceki yıllarda yapılan analizlerde, halkadan ve güney kutbundaki gayzerlerden toplanan örneklerde amino asit gibi yaşam öncesi (prebiyotik) moleküller tespit edilmişti. Ancak bu moleküllerin uydunun yüzeyinde mi yoksa okyanusta mı oluştuğu belirsizdi.
Yeni veriler, 2008 yılında Cassini’nin Cosmic Dust Analyzer (CDA) adlı cihazının saniyede 18 kilometre hızla çarpan buz taneciklerini incelemesiyle, moleküllerin doğrudan okyanustan geldiğini kesinleştirdi.
Bilim insanları, buz taneciklerinde karbon, azot, oksijen gibi temel elementler içeren geniş bir molekül çeşitliliği saptadı.
Avrupa Uzay Ajansı’ndan Dr. Jörn Helbert, “Bu ilk kez, bu moleküllerin gerçekten Enceladus’un okyanusuna ait olduğunu kesin olarak gösteriyor. Yani artık elimizde yaşam için gerekli karmaşık prebiyotik moleküllerin Enceladus okyanusunda bulunduğuna dair kanıt var” dedi.
YAŞAM ORTAYA ÇIKTI MI?
Uzmanlara göre Enceladus, sıvı suya, enerji kaynağına, karmaşık kimyaya ve prebiyotik moleküllere sahip. Yani yaşamın oluşması için gereken tüm bileşenler mevcut.
Helbert, “Yaşam gerçekten ortaya çıktı mı, bu başka bir soru. Ama gerekli tüm malzemeler var. Bu da Enceladus’u Dünya dışındaki yaşanabilir cisimler arasında en önemli hedef haline getiriyor” dedi.
2040’TA ENCELADUS’A GİDECEK UZAY ARACI
Avrupa Uzay Ajansı, 2040’lı yıllarda fırlatılması planlanan çift aşamalı bir Enceladus misyonu üzerinde çalışıyor. Görev kapsamında bir uzay aracı uydunun yörüngesine girecek, bir iniş aracı da güney kutbundaki “Kaplan Çizgileri” bölgesine inecek.
Gayzerler sayesinde okyanusa doğrudan erişim mümkün olacağı için kilometrelerce buz delmeye gerek kalmayacak.
Görevin 2050’lerin ortalarında Enceladus’a ulaşması bekleniyor. Bilim insanlarına göre bu uzun bekleyiş, Dünya dışı bir okyanusu doğrudan inceleme fırsatı için fazlasıyla değerli.
Son çalışmanın sonuçları, hakemli bilimsel dergi Nature Astronomy’de yayımlandı.